ilkokulda sıra örtüsünü eve götürüp yıkatan nesil

bir olay. not:vay ne amk ne günlerdi :d

yahu sırada örtü olsa ne olur, olmasa ne olur? maksat öğrenciye (eve götürürken öğrenciye, evde anasına) işkence resmen. not: bizde böyle bir şey olmamıştı, iyiki de olmamıştı.

(bkz: büyüdüğünün farkına varmak) artık bizim nesile bile bazı şeylerin nostalji gelmesi durumu. başlığı görünce gözüm bi uzaklara daldı...

bizde isteyen götürüyordu. bilin bakalım sınıfta istemeyen tek kişi kimdi?

1999.

ah ulan ah kim açtı bu başlığı

tüm dünyanın yükü üstümdeymiş gibi hissederdim. bi rahibenin bakireliğini koruduğu gibi korurdum o örtüyü aq ne günlerdi

bizim sınıftakiler o örtüyü yıkamak için birbirlerini bıçaklıyıcak duruma gelmişlerdi ben arka sıramda sütümü içer anlam veremezdim

benimde içinde bulunduğum en salak nesil hayır anlamadığım o sıra örtüsünü takmakta ki amaç neydi sıralar kirlenmesin diye filanmıydı ?

bir keresinde sırf bu yüzden kavga etmiştim sıra kızdaydı kabul etmeyince kıza saç baş dalmıştım

o nesil şimdi starbuckstan aşağı takılmıyor elitlikten

o asil görev bana da verilmişti zamanında aldım örtüyü üç kez öpüp alnıma götürdüm yarım büküp durumda geri geri sınıftan çıktım falan görev mühim yükü büyüktü neyse okul bahçesine indikten sonra ehemmiyetini kaybetti tabi gömlek dışarı fırladı falan bi anda top oynuyodum birden pazar akşamı geldi bi baktım örtü falan yok bahçede kalmış aq gidip yenisini almıştık akşam akşam

ilkokulda sıra örtüsü yıkatma ve perde yıkatma görevlerini layıkıyla yerine getirmiştim ve altın madalyam var şuan

geçen hafta ben götürdüm diyip hep arkadaşıma yitmeye çalışırdım

yaktim bi sigara usta

3 kişi aynı sırada otururduk, bana gelince unutmuş gibi yapar almamaya çalışırdım, habersiz çantama koyarlardı.

hafta başında okula getirmeyi unuturdum

o nesil de bende varım. hey gidi günler.

çok güzel günlerdi be sıra arkadaşımla artık okul değişikliği yapıcağımız zaman örtüyü ortadan ikiye kesip birbirimize vermiştik şuan saçma geliyor ama ben o örtüyü hala saklarım

hiçbir zaman yıkamazdım allah affetsin

annem sınıf annesiydi o yuzden sadece sira ortusu degil perdeleri de kitliyorlardi amk

sıra arkadaşım evde unuturdu evleri yakın olduğu için teneffüste alıp gelirdi. hoca bana siz zenginsiniz annen güzel yıkar diye sıra örtüsüyle perdeleri de veriyordu. güzel günlerdi mazi canlandı gözümde

pazartesileri içimizin dışımızın çamaşır deterjanı koktuğu zamanlardır.böyle kafanı sıraya koyunca evindeki canın yatağın kokar ohh misss

ya ben alip gotururdum onda sıkıntı yok da annem kizardi ya getirme diye

ya ben yıkatmak için can atardım, herkesin kendi masa örtüsü vardı. ama ben öğretmen masası örtüsünü yıkatırdım. bir kez o kadar kaptırdım ki her ay perdeyi yerinden söker onu da yıkatırdım.

okulumuzda biz gibi farkirdi masa örtümüz olmadı sınıfca (diğer sınıfların vardı hain hocalar almadı bizim sınıfa)

mavi nazar boncuklu sıra örtülerimiz vardı. ben de bayağı ufak tefektim o zamanlar. eve götürmeye çalışırken önümü göremeyip çok düşmüşlüğüm var

2. nesil sözlük yazarlarını kapsayan nesildir.

öğretmenime yaranmak için her seferinde götürüp annemden azar yerdim, bıkmıştı kadin.

yıkama sırası sıra arkadasimda olduğu zaman pek bi mutlu olurdum

sıranın bana geleceği cuma günü okula gitmezdim olur biterdi.

sizinki de mavi kareli ve nazar boncuklu muydu?

ne diyorsunuz. perde yıkatmıştı hoca bana. annem ucuz deterjan alıp yıkamıştı . sonuç perdeler mosmor.

--- spoiler --- efsane nesil --- spoiler --- allah affetsin çok sık bana kitledikleri zaman parfüm sıkar götürürdüm. lekeler çıkmamış dediklerinde pislemeseydin o zaman diye kızardım.

okur okumaz gozumde canlandi ortu. bizimki diger siniflarinkinden farkliydi bende ulan en guzel bizim sinifinki diye dusunurdum simdi gozumde canlaninca ne boktan biseymis o oyle dedim.

bizim bir de sandalyemizin yastıkları vardı hem oturduğunuz hem de sırtımızı yasladığımız yere. lastikliydi. her sabah onları geçirirdik sıraya. bir kere o yastıklar ve örtüleri anam yıkamıştı. hem de bütün sınıfın.canım anam seni seviyom.

i̇kinci nesilmiş üçüncü nesilmiş dinlenmez herkes sırayla yıkardı

örtüde sorun yok da bikere tülleri perdeleri getirdim oklavayla kovalamıştı. 2 parca bez için heryerde tül beyazlatıcı aramıştık

keriz gibi hicbir zaman atlamadim ben yikicam diye. öyle yapanlarada acinasi bir gözle baktim hep. bir gün hoca bakti böyle olmayacak sirayla yikatmaya başlatti bana sira gelince masanin uzerinde birakip eve geliyordum ilkokul aşkim azar işitmeyeyim diye alip kendi yikatiyordu her seferinde

anasını satayım nerdeyse hep ben yikatirdim gerizekalı oğlan bir iki kere anca götürmüştür onu da yikatmadan getirirdi götoş. bak yine sinirlendim

ben eve götürüp yıkatmayan neslim

mavi beyaz kareliydi örtümüz, beyaz yakalı mavi önlüğe uysun diye. hey gidiii.

duygulandım ya, ne güzel günlerdi. bizim sıra örtüleri mordu, her hafta yıkatırdık annelere. hatta sıraya koyduğumuz kavuçuk da vardı. rahat oturmamız için diktirmiştik. en sıkıntılısı ise hocanın masa örtüsüydü. her hafta birine yüklendirdi, "ben taşıyamam, servisle gidenler götürsün." diye bir başkasına kitlemeye çalışırdık. hele bir de perdeler, auvvv.

ablam sürekli perde ve masa örtüsünü getiriyor diye annem çok kızınca kendi sınıfımda masa örtüsü sırası bana geldiğinde sınıf arkadaşımın birine gidip çamaşır makinemiz bozuk sen götürsen olur mu demiştim, canım benim ya bide üzülmüştü kıyafetin olursa bize getir demişti.

bizimkiler turuncuydu bi de sıra üstü çöp kaselerimiz vardı arada onları da yıkamaya götürürdük sıra bize gelince sanki kutsal bi görevi yerine getirecekmişcesine bi havalar bi şeyler çocuk aklı işte

küçücük boyumuza göre çok büyük bir işti. hele birde sınıf bizimki gibi 57 kişiyse. çok ağır olurdu o poşetin ağırlığı. eve götürene kadar bokum çıkardı afedersiniz. bide sırtımızda içi kitap dolu bir çanta olurdu :/ çok çektik be

cuma okul çıkışı çantaya atar. pazartesi okula gelince çıkarırdım. 1 yilda anca 3 4 kere falan yıkatmışımdır.

ya bazen o kadar unutkan olurdum ki eve götürüp yıkatıp getirmezdim, ilkokulda bi aldım halen bende